28 Mayıs 2013 Salı

KATRE-İ MATEM



İskender Pala'nın Divan Şiiri ile ilgili kitaplarını, şerhlerini,tarihi olaylar ve şahıslara ilişkin anektodlarını her zaman çok beğenmişimdir.Romanları içinse aynı şey düşünmüyordum. Özellikle "Babil'de Ölüm,İstanbul'da Aşk" kitabı benim için tam bir eziyetti. Ancak söylemeliyim ki, bu benim beğenimle ilgili bir durum. Belki de yazarın romanlarında duygusal yoğunluk fazla olduğu içindir. Diğer taraftan, "Şah Sultan"la fikrim değişmeye başlamıştı. Bu kitapla da Pala'nın romanları okuma zevkimde farklı bir yere oturdu benim için. Kitap kulübümüzde bu kitap ilk önerildiğinde açıkçası okuyamayacağım diye paniğe kapıldım. Ama umduğumun tam tersi çıktı. Çok güzel bir dönem kitabı. Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşanan Lale devri tüm ayrıntılarıyla gözler önüne serilmiş. Mükemmel bir kurgu var. Kahramanlar hikayenin içine büyük bir titizlikle ve olayı besleyen bir döngüyle yerleştirilmiş.Tempo hiç düşmüyor.Kitap 66 bölümden oluşuyor. Olay bir bilmece yumağı gibi. iİk bölümde düğümlenen olay her bölümde yeni bir kılığa bürünüyor ve sonunda nihayete eriyor. Kullanılan dil ve üslup da oldukça akıcı. Kelimeler üstlendikleri görevi layıkıyla yerine getirmiş. Yazar ön sözde.bu hikayeyi eski bir yazmadan aldığını söylüyor. Tamamını mı almış bilemiyorum ama öyleyse bile büyük bir emek harcadığı kesin. Hikayeyi alsa bile kullanılan çevirinin doğru olması, anlam ve duygu kaybının olmaması, sözcüklerin yerinde kullanılması bile başlı başına bir iş. Kurguda da farklılık yaratmıştır diye düşünüyorum.