"Breaking Bad" uzun yıllardır izlemeye değer gördüğüm tek dizi. Olay, bir kimya öğretmeni olan Walter White'nin akciğer kanseri olmasıyla başlıyor. Bununla birlikte White'in ve ailesinin yaşamına girmeye, aile sırlarını öğrenmeye başlıyorsunuz. White, hastalığının baş göstermesi ile birlikte ailesinin ve çocuklarının geleceği için maddi açıdan endişe duyuyor ve bir tesadüf sonucunda yolları kesişen eski bir öğrencisi-Jessie Pinkman- ile esrar pişirmeye başlıyor. İlk zamanlar küçük çapta ürettikleri ve sattıkları esrar işinde bir süre sonra inanılmaz noktalara geliyorlar. Dizi de ana karakterler yanında yardımcı karakterler de kusursuz bir performans sergiliyor. En küçük rol bile hakkıyla oynanmış. Ana tema bir insanın her şeyi yapma potansiyeline sahip olduğu ve bunu hangi yönde kullanacağına dair. Tabi bu anlatılmak istenen en güçlü tema .Bunun yanı sıra aile ilişkileri doğru-yanlış kavramı, insanın başına gelen olayları algılama farklılığı vs. gibi pek çok konu üzerine konuşulabilir. Aslında seyrederken kendinizi dahi sorguluyorsunuz. Dizi sizi buna yönlendiriyor. Mesela, ana kahraman hakkındaki düşüncelerinizi çoğu zaman doğru-yanlış dengesinden ziyade bulunduğu duruma göre değerlendiriyorsunuz. Bazen bu konuda gerçeklikten koptuğunuz bile oluyor. Dizi de ikinci kahraman olan Jessie bir nev'i vicdanı temsil ederek sizi biraz daha dengede tutuyor. Geldiğiniz nokta ise her şeyin bir "seçim" olduğu. Hayat seçimlerden ibaret. Belirtmeden geçmeyeyim ; Dizi gösterimde olduğu 2008-2013 yılları arasında Emmy ödüllerinin büyük bir kısmını toplamış.
.
YanıtlaSil