24 Mart 2018 Cumartesi

Kabullenme ve Dönüşüm



Kimi zaman hayattaki en zor şeylerden biri yüz yüze olduğumuz bir gerçeği kabullenmek sanırım. Hem de tüm çıplaklığıyla…  Bazen kabullenmek için o kadar çok bekleriz, o kadar çok mazeret üretiriz ki, aslında bu gitmek istemediğimiz ama gitmeye mecbur olduğumuz bir yere bizi ulaştıracak yolda, gereksiz her sokağa girip çıkarak oyalanmak gibidir.
Oysa oraya en kısa zamanda varıp, gerçekte neyle karşılaşacağımızı görmek en doğrusudur. Kaldı ki, gerçeği kabul etmenin tuhaf bir hazzı, rahatlatıcı bir tarafı vardır. Bu demek değildir ki, “Kader böyleymiş, ne yapalım.” Söylemek istediğim şeyle, bu anlayış arasında büyük bir fark var. Gerçeği kabullenmek  yolumuzu açan, bizi hayata karşı tekrar yapılandıran bir süreçtir. Bir yanıyla umut doludur. Başka bir deyişle; kabullenme dönüşüme açılan kapıdır.
     Kabullenme aşamasından sonra yaşamımızda bir an için kendimizi olduğumuz yerde odaklıyoruz. Aslında bu nokta tam da farkındalığımızı  kazandığımız yer oluyor. Tabi bunun için farklı birçok teknik de var. Bunu ilerde yazacağım yazılarda açacağım. Sonrasında ise önümüzde yeni seçimler beliriyor. "Seçim" bir kelime gibi görünebilir ama aslında çok önemli bir kavram. "Bilinçli seçim" yapmak hayatımızı tekrar tekrar yaratmamızı ve şekillendirmemizi;  yaratımın içinde aktif rol oynamamızı sağlayan en önemli unsur. 1993 yapımı "Bugün Aslında Dündü" filmini izleyenler ifade etmek istediğim şeyi daha iyi anlayacaklardır.  
Başka bir  yazımda bu konuyu daha detaylı şekilde işleyeceğim. Sevgiyle kalın...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder