24 Şubat 2019 Pazar

YAŞAMANIN ANLAMI




            Bu güzelim kar havasında pencerenin kenarına oturup, ara ara kitabımı okuyup ara ara da dışarıyı izlerken, benim için yaşamanın anlamı aslında ne demek diye düşünmekten kendimi alamadım. O kadar güzel ve dingin bir hali var ki doğanın, ister istemez insanı kendi içine döndürüyor. Tabi fırsatı kaçırmayıp bu konuda hissettiklerimi sizinle paylaşmak istedim.
            Benim için sahip olduklarını sevmektir yaşamanın anlamı. Sevdiklerine sıkıca sarılabilmektir. Koca bir nefes çekip içine, senin payına düşeni almaktır ve şükretmektir hayatına canlılık vereni alabildiğin için. Her şeyle bir olmaktır aslında nefes almak bir nev’i, bir bütünün parçası olmak.
             Ne olursa olsun kendi merkezinde kalabilmektir bundan daha iyisi nasıl olur diye sorarak. Her deneyimi bir başarı olarak görmektir. Yeniden başlamaktır seçimlerini değiştirip. Başına gelenler yüzünden kendini kurban olarak görmekten, kendini kahraman ilan etmeye geçmektir. Seçimle burada olduğumuzu bilmektir. Bu yüzden iyiyi de kötüyü de aynı şekilde karşılamaktır. Bunun en yüce hayrına olduğunu, değişim ve dönüşümüne hizmet ettiğinin farkında olmaktır.
            Akışta kalabilmek, olanı kabullenmektir. Hayatın ritmi, kalp atışı olmak, sen olmazsan hiçbir şeyin olmayacağını bilmektir.
            Yaratmak, üretmektir katkı sağlamaktır hayata. Sana verilenleri ziyan etmemektir, fark yaratmaktır ki, insanda ne büyük emek var.
            Kendi içine yolculuk yapıp kendini dinleyebilmektir. Kendin olmaktır. Kendini ifade edebilmektir, inandığın gibi yaşamaktır. Aynaya bakıp “Seni seviyorum, olduğun gibi kabul ediyorum.”diyebilmektir. Kendi gücünü bilmek, kendine inanmaktır.
            Sevdiklerinle bir arada olup, onların da kendileri olmalarına izin vermektir yargılamadan. Ve hatta yargıyı tamamen çıkartmaktır hayatından.  Güvenebilmektir kendine, insanlara ve Yaradana.
            Her insanın farklı bir dünya olduğunu bilmek, kendi dünyan ile onların dünyası arasında denge kurabilmektir.
            Kendi başına yürümektir kimi zaman da. Bilmediğin yollarda dolaşmak, tanımadığın insanlara gülümsemek.
            Hayır diyebilmektir istemediklerine  ve de evet diyebilmektir tüm riski göze alıp delice arzuladıklarına.
            Özgür olmaktır, bir kuşun kanadında yolculuk edebilmek korkusuzca. Umut etmektir. Başlangıç ve sonun olmadığını, sadece madde ve deneyimlerin sürekli değiştiğini ve dönüştüğünü ve her şeyin olasılık dahilinde olduğunu bilmektir.
            Bildiğini söylemek, bilmediğini konuşmamaktır. Yapabildiğinin en iyisini yapmaktır.
            Karşılıksız yardım etmektir bilinmeden, görünmeden.
            Varsayımda bulunmamaktır insanlar ve olaylar hakkında, hiçbir şeyi kişisel algılamamaktır.  Gerektiğinde özür dileyebilmektir.
            Sevebilmektir sınırsızca, sıcacık bir eli tutabilmektir. Birbirine yaslanmadan ama destek olarak ileriye birlikte yürüyebilmektir, paylaşabilmektir hayatı; başka biriyle olmanın kolay olmadığı ama bunun neşeli ve zevkli bir yol olduğunun bilinciyle… Birlikte büyümektir kaybetme korkusu olmadan. Sevgiyle avucunda tutmak ama  nefes almasını engelleyecek kadar sıkmamak ve gitmek istediğinde bir kuş misali özgür olmasına izin vermek.  Her şeyin gerçekte bize ait olduğunun ama aslında hiçbir şeye sahip olmadığımızın bilinciyle...
            Bir çocuğun masumiyetidir, çocuğuna sıkıca sarılabilmektir. Onun da farklı bir birey  ve seçimleri olduğunu bilmek ve saygı duymak.
            Hata yapma hakkının olduğunu bilmek, deneyimi ve ne öğrendiğini görmek, buna göre seçeneklerini değiştirip tekrar başlayabilmektir.
            Her sabah yeni bir maceraya başlar gibi başlamak hayata, hem heyecanlı hem dingin.
            Her akşam günü değerlendirmek öğrendiklerini görüp, öğrenmediklerini öğrenmek için niyet etmek.
            Kitap okumaktır coşkuyla, kitabın kahramanı olmak. Öylesindir de zaten.
            Hiçbir şeyin kaybolmadığını, bir bütünün parçası olduğunu, bu yüzden ayrılık diye bir şey olmadığını bilmektir bu dünyada olmasa bile sevdiklerin. Onlarla yaşadığın her ana şükretmektir.
            Dinlemektir kimi zaman hatta çoğunlukla, insanları ve sessizliği dinlemek.
            Hayat amacını bulmak, onu gerçekleştirmektir; ışıltını ve enerjini yaymak çevrene.
            Sevginin sınırsız olduğunu ve sevmenin birden çok şekli ve yolu olduğunu bilmek, anlamaktır.
            Liste uzun. Bunlar benim hissettiklerim ve düşündüklerim. Kalanını size bırakıyorum. Huzur ve mutlulukla kalın…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder