Modern zaman diye adlandırdığımız bu
dönemde, hepimiz bitmek tükenmek bilmeyen bir koşuşturma içindeyiz. Nadiren
durup kendimizin farkında olabiliyoruz. Hem fiziksel hem de zihinsel olarak çok
yoruluyoruz. Aslında bu durumun bir panzehiri var: Hobi edinmek.
Hobi edinmenin
önemi, gerekliliği her zaman konuşulan bir konu. Buna rağmen insanların bu
konuda çok fazla çaba göstermediklerini görüyorum. Hobi edinmek en genel
anlamıyla kişinin asıl uğraşı dışında özel bir zaman ayırarak dinlendirici
olarak yaptığı bir faaliyettir.
Hobimizin
olması kendimize verdiğimiz önemle çok yakından ilgilidir. Çünkü sevdiğimiz,bizi
geliştirecek bir şey için zaman ayırmak, bir anlamda kendimize değer vermek, kendimizi
önemsemektir. Eşimizi, sevgilimizi, çocuklarımızı,
ailemizi, arkadaşlarımızı, iş yerinde birlikte çalıştığımız insanları önemsiyor, onlara
zaman ayırıyoruz. Ama konu kendimize geldiğinde hep geri planda kalıyoruz. Tabi bu genel tablo için söylediğim bir şey.
Peki
neden sahip olduğumuz yaşamı içgüdüsel olarak kuvvetle sürdürmeye çalışırken,
bilinçsizce kendimizi arka plana atıyoruz.? Bunu bir düşünün. Bu hayat bizim ve yaşamımızın odak noktası
olması gereken kişi biziz. Biz kendimizi iyi hissedersek, kendimizi önemser ve kendimize değer verirsek insanlara
bunu içten bir şekilde yansıtabiliriz. Diğer şekilde davranışlarımız görev ve gereklilik bağlamında olabilir ancak.
Evrenin yasaları var ve bu yasalardan biri alma-verme dengesiyle ilgili. Bu
yasa diğer insanlarla ilişkilerimizde olduğu gibi, kendimizle olan ilişkimiz için de geçerli. Bu
yasayı ihlal ettiğimizde evren bir şekilde bunu dengelemeye çalışacaktır. Tabi
kendi yöntemleriyle.
İşte
bu noktada bir hobimizin olması çok büyük önem kazanıyor. Çünkü hepimiz kişisel
gelişime zaman ve para ayıramayabiliriz. Ya da
bu bizim önceliğimiz olmayabilir. Hobi ise bunu dengeleyecek zahmetsiz
ve zevkli bir uğraş. Ayrıca stresimizi azaltan, gevşememizi ve dinlenmemizi sağlayan bir şey. Anda kalmak
için de kaçırılmaz bir fırsat.
Burada
önemli olan sizin neleri sevdiğiniz, yetenekleriniz ve ilgi alanlarınız. İtirazları hemen duyar gibiyim: ’’Benim herhangi
bir şeye yeteneğim yok.", “Özel olarak bir şeye ilgi duymuyorum’’ vs. Hemen söyleyeyim; bunlar bilincin mazeretleri. Çünkü insan beyni
genel olarak yaşadığı hayat tarzını değiştirmek istemeyen bir yapıya sahip . Hepimizin
bir konfor alanı var ve bunun dışına çıkmak istemiyoruz. Konfor alanından kasıt,
kendimizi güvende hissettiğimiz rutine
bağladığımız hayat tarzı. Biz bunu aşmaya çalışmalıyız.
Mutlaka
zevk alabileceğimiz ya da ‘’Şunu da keşke yapabilsem" dediğimiz şeyler vardır.
Bunun üzerinden gidin. Kendimden bir örnek vereyim bu noktada. İlgi alanlarım çok geniş. Yıllardır biraz ondan, biraz bundan yapayım derken kendime doğru
düzgün bir hobi edinemedim. Durumun farkına varınca kendime bir hobi edinmeye karar
verdim. Resim yapmanın beni
rahatlatacağına, kendimi ifade konusunda geliştireceğine ve mutlu edeceğine
inanıyordum. Ancak Cin Ali bile çizemeyen biriydim. Açıkçası kendimden çok da
umutlu değildim. İlk dersimde biraz
zorlandım ama çalıştıkça kendimde olan gelişme beni bile hayretler içinde
bıraktı. Demek ki, resim yapamayacağım düşüncesi kendime koyduğum bir sınırdı. Daha
doğrusu bir mazeret. Buradan hareketle diyebiliriz ki, bu konuda hiçbir şeyden gözünüz korkmasın. Ben yaptıysam
sizin yapamamanız için bir neden yok. Genel kanı budur zaten.
Hobi
konusunda karşılaşılabilecek diğer bir sorun ise zaman yaratmak. Ben bunu da bir mazeret
olarak görüyorum açıkçası. İyi bir zaman
planlamasıyla bu alan size açılacaktır. Yakın dönemde zaman yönetimi ile ilgili
bir çalışma yapmıştım kendim için. Acil, önemli ve gerekli olan zamanların
dışında arta kalan zamanı görünce oldukça şaşırdım.
Size
önerim, oturup bir gün içinde zamanınızı nasıl kullanıyorsunuz bunun dökümünü
yapmanız. Sonra kendinize ayırabileceğiniz zamanları belirlemeniz. Hafta sonu
için de bunu ayrıca yapabilirsiniz.
Diğer
taraftan yeni bir şey yaparken ilk adımı
atmak işin en zor kısmıdır genellikle. Cesaretinizi
tutku ve coşkuyla harmanlayıp başlayın. Bir hobi edindiğinizde kendinizdeki
değişim sizi bile şaşırtacak. Sevgiyle kalın…
Esin hanım çok güzel yazıyorsunuz.Çok mutlu ve başarılı olun:)
YanıtlaSil