1 Mayıs 2018 Salı

SPİRİTÜEL YASALAR



        Biliyoruz ki, dünyada her şey kendi etkinlik alanı içinde bir yasaya tabidir ve bu çerçevede işler, gerçekleşir. Bu durum bizim kendimizle olan ilişkimiz ve hayata karışırken diğer insanlarla olan etkileşimimiz için de geçerlidir. Bu yasalara spiritüel yasalar diyoruz.
            Evren yasalar üzerine kuruludur. Bizler bir olayı anlamlandırırken  bile sebep-sonuç ilişkisi kurarız ve buna göre yorum yaparız. Farkında olmasak da her şeyi yasalar çerçevesinde değerlendiririz. Bu demektir ki, ruhumuzla ve hayatla irtibatımıza ilişkin yasaları iyi bildiğimiz ve bu yasaları etkin kullandığımız ölçüde yaşamla ve kendimizle uyum içinde olabiliriz. Gerçek huzur ve mutluluğu yakalamamız büyük ölçüde buna bağlıdır.
            Şöyle düşünelim; hayat akıp giden bir nehir ve biz bu nehre karışmaya çalışan su yollarıyız. Bu yol bizim yaşam yolumuz ve ana kaynakla bağlantımızın kesilmemesi gerekir. Bütünle, hayatın kendisiyle bir olmak için bu akış sürekli ve kesintisiz olmalı. Akışta kalmak da bu demek  zaten. Düşünün, bu akış  sekteye uğradı ne olur.? Bir kere ana yaşam kaynağına ulaşamayız ve kirlenmeye, bulanmaya başlarız. Tabi bu mecazi anlamda bir yaklaşım.  Bunun yanı sıra hayatın genel akışı süreklidir çünkü bu da bir yasaya bağlanmıştır. Bu nedenle bir süre sonra da akışın tıkandığı yerde biriken su taşar; hem kendi kontrolünü kaybeder hem de çevreye zarar vermeye başlar.  Akış zaten doğaldır, bir çaba gerektirmez. Bu yüzden kendimizi akışa bırakmak  ve ritmi bozmamak gerekir.
            Diana Cooper bu noktada önemli spiritüel yasalara ve bu yasaların nasıl işlediğine değiniyor. Yazar bizi akışta tutacak ve büyük kaynakla, herkesle bir olmaya yardımcı olacak önemli bilgiler veriyor. Kitabı bitirdiğinizde kendinize ve hayata karşı farklı bir bakış açısı kazanıyorsunuz.
            Kendi yolunuzu bulmanız, anda ve akışta kalmanız dileğiyle iyi okumalar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder